24 Ağustos 2014 Pazar

Korku!!!

İnsanoğlunun öyle  bir yapısı var ki; çocukluğumuzdan itibaren bilinçaltımıza  korku duygusu  empoze ediliyor ve  bu korku durumları  zaman  geçtikçe artıyor. Öncelikle topluma  karşı önemli  biri olmalıyız, işimiz, kariyerimiz, saygınlığımız olmalı. Bunları  başaramadığımızda içsel olarak topluma layık  olamama haliyle  korku sana  ‘ben buradayım’ demeye başlıyor. 

Korku bilinçaltımızda yatan en  büyük sorunlardan biridir. Korkuyla yaşadığın zaman bir şeyler  yapmak zordur. Korkuya  kapılmış zihin kendi  düşünce  kalıplarından uzaklaşmaya  cesaret edemez ve  iki yüzlülüğe  sebep olur ve korku ile  yaşarsan bulunduğun karanlıktan çıkamazsın.

Hepimizin korkuları  vardır. İşimizi, sevdiklerimizi kaybetmek, parasız kalma, hasta  olmak, ölüm  korkusu, sevilmeme,  yalnızlık gibi ve var olduğunu hissettiğin, bilinen bir  yaşantın var, evin, işin, arkadaşların, eşin, çocuğun, sevgilin  gibi, belli kalıpların  içinde  yaşarken  bunların olmadığını  düşündüğün an korku yüzeye çıkıyor,  kalıpların dışına  çıktığında  bilinmezlik  hali doğuyor asıl  korku  bu BİLİNMEZ’lik hali…Peki  bu  duyguyla  karşılaşınca genelde  ne yapıyoruz?
Korkunun en büyük  nedenlerinden biri  kendimizle yüzleşmemektir ve  kendimize göre  zihnimizde  yarattığımız kaçış yollarına  başvururuz oysa ki kaçış;  korkularımızı  büyütmekten başka  bir  işe yaramıyor.   

Diyelim ki eski  sevgilinizle  tatsız  durumlar  yaşadınız  ve  o  acının, üzüntünün izleri hala  içinizde duruyor ve  o  anları düşündükçe bir daha  bunu yaşamayacağım  düşüncesiyle kalıyorsun. Halbuki  şu an onu yaşamıyorsun belki her  şey yolunda ama zihninin  yarattığı o  geçmiş durum senin  korkunu  yüzeyde tutuyor, o anı yaşayıp  gelecekte de  yaşayacağın  korkusuyla gerçek olmayanı yaşayıp,  gerçeği kaçırıyorsun.
Geçmişte  olanın düşüncesini, geleceğe yansıtıyorsun.
Korkuyu gözlemlerken ‘ondan  kurtulmalıyım, korkumu  kontrol  etmeliyim’ derken de aslında  korkudan  kaçmaya çalışıyorsun.

Korku  senin  içinde,  korkudan ayrı  bir şey  değilsin, ancak  onun  bir  parçası olduğunu  kabul  ettiğin zaman ÖZGÜRLEŞİRsin,  cesaretinle karşılaşırsın ve CESARET EN BÜYÜK  ADIMDIR.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder